Bu üründen 166 adet satılmıştır.
Dergi: Yedikıta | Fiyat: 5,00 TL | |
Nakış nakış dokunan Osmanlı şehirleri, yavaş yavaş yok oluyor. Bu kayboluş hikâyesinde başı çeken şehir ise İstanbul… Asırlarca Osmanlı saltanatını uhdesinde taşıyan İstanbul, “şerefli kubbeler ve narin minareler beldesi”nden “menfaat âbideleri”nin yükseldiği bir şehir konumuna düştü.
Ecdadın tabiata uyumlu inşa ettiği âbideleri, çeşmeleri, hastaneleri gölgeleyen kibirli yapılar, dışı gösterişli gözükse de içi kan ağlayan binalar, şehrin sadece siluetini değil; doğasını, iklimini, kimyasını bozmaya devam ediyor…
Bu ay, İstanbul’un bilhassa son asırda yaşadığı “kör kazma” zihniyetini, şehirleşme anlamındaki vahim durumunu gözler önüne sermek; ecdadın emanet bıraktığı Osmanlı İstanbul’una en azından vefa borcumuzu ödemek için bu dosya mevzusunu ele aldık.
İki farklı çalışmadan müteşekkil kapak mevzumuzun ilk kısmı; Tunahan Kanıcı tarafından kaleme alınan, fetihten günümüze İstanbul’un imar tarihinde kısa bir seyahate çıkaran girizgâh yazısı… İkinci kısımda ise bu makaleyi destekler mahiyette şehir kültürü üzerine yüzlerce araştırması bulunan Arkeolog Nezih Başgelen’le yaptığımız doyurucu bir sohbet sizleri bekliyor…
Dedelerinin mirasına sözde değil özde sahip çıkan torunların yaşadığı ve yaşattığı şehirler temennisiyle, iyi ve istifadeli okumalar dileriz. Gelecek sayımızda görüşmek üzere…