Bu üründen 56 adet satılmıştır.

Gelenek ile Gelecek Arasında Bir Hayat // SAYI: 60 (Şubat 2015)

Dergi: İnsan ve Hayat Fiyat: 5,00 TL

Şubat sayımızda dikkatinizi çekecek iki konu var: Şahsiyet eğitimi ve çobanlar... İki farklı konunun başlangıçta ortak bir hikâyesi yoktu aslında. Ta ki çobanlar konusunu çalışırken onların sakin hayat içinde örnek davranışları dikkatimizi çekene kadar.

Çağımız eğitim sistemini tenkit edenler en fazla; hasedi körükleyen davranışları, bitmeyen kini, esassız iddiaların yalana kaçan yönünü, bencilliğe varan gurur ve kibre çare bulamamaktan şikâyet ediyorlar.

Her ne kadar eleştirilen bu konulara sayımızda yazarlarımız “Kişisel Gelişim mi, Kişilik Gelişimi mi? Şahsiyet Eğitiminde Makbul Uygulamalar, Müessirden Esere Şahsiyet Eğitimi ve Şahsiyet Eğitimine Misal; Deli Hüseyin Ağa” başlıklı yazılar kaleme arak cevap bulmaya çalışsalar da iş burada bitmiyor.  Çünkü çare olarak gösterilen çözümler hep kitabî misaller. Bizim adına vasıta dediğimiz kitabî tavsiyelerle gerçek hayat arasındaki bağ; yani çobanlık-şahsiyet eğitimi irtibatı ortaya çıkıyor.

Sürüleriyle dağ bayır gezerken hırs, haset ve bencillikten uzak; gayret ve sebat konusunda mükâfata layık kişilikler, çobanlar…

Doktora çalışması sırasında Sarıkeçiler arasında bulunan Antropolog Ayşe Hilal Tuztaş, burada iki yıl çobanlığı bizzat yaşama fırsatı bulmuş. Onun gibi farklı eğitim sistemleri içinde bir ay da olsa çobanlık pratiği, eğitimde farkı çok kısa zamanda hissettirirdi. Çünkü çobanlık, kendisinden uzak kalınacak bir hayat değildir. “Benim için çobanlık pratiği artık çok zor” diyenler, bu sayımızı onların gözünden ve hissiyatından bakarak okuyabilirler.

Geçen ay içinde “raptiye” fıkra yarışmamız neticelendi. “Hayata bir raptiye de siz tutturun” çağrımıza cevap veren, yüzlerce kişiye teşekkür ediyoruz. Zor konuları, sert üsluptan çıkartarak, yumuşak dille zekice sunmak gerçekten kolay iş olmasa gerek. Kendinde bu hissiyatı görenlerin şimdiden kalemi ellerine alarak önümüzdeki yarışmalara hazırlanmalarını tavsiye ediyoruz. “O kadar bekleyemem” diyenler ise mail adreslerimizden bize ulaşabilirler.

Esprisi ve hissiyatı yüksek sayılarda buluşmak ümidiyle…