Bu üründen 263 adet satılmıştır.

Osmanlı'da İlklerin Şehri: İznik // SAYI: 158 (Ekim 2021)

Dergi: Yedikıta Fiyat: 6,00 TL

Fetih kelimesi lügatte, “açmak, yol göstermek” manalarına gelir. Hiçbir derinliği olmadan, “bir yeri ele geçirme” anlamında kullanılması ise lügat manasını bile karşılamaz.

Halbuki bu kelime çok özeldir ve toprak ele geçirme, istila, işgal gibi fiillerden tamamen farklıdır.

Bir yeri fethetmek demek, oradaki insanların kalbini, gönlünü İslâm’a açmak, İslâm ile onlar arasındaki engelleri ve üzerlerindeki zulmü ortadan kaldırmak, o beldede adaleti hâkim kılmak demektir. Tarihimizde nice fetihler vardır, insanları derebeylerin tasallutundan kurtarıp hayatı daha yaşanabilir kılan... İşte böyle fetihler, kalıcı ve devamlı olabilirdi ki dünya sathına baktığımız zaman bu gerçekliği doğrulayan çok sayıda delil görebiliriz.

Tarih boyunca fetihler, gaza ile oldu, gazanın da bir usulü, adabı vardı. Gazzîzâde Abdüllatif Efendi, bir belde fethedilince orada evvela ezan-ı Muhammedî okunduğunu, sonra cami tahsis edilip dinî hükümlerin icrası için bir kadı tayin edildiğini, sonra dünya işlerine başlandığını nakleder. Ve sözü şöyle bağlar: “Bundan malum olur ki ülke kavgası dahi din içinmiş…” Konunun devamını ve gazanın adabını, Yazıhane bölümümüzden okuyabilirsiniz.

İznik, Anadolu’da İslâm’la şereflenen ilk beldelerden olması cihetiyle bir “fetih” sonrasında nelerin yaşandığını, halka nasıl davranıldığını, ne tür imar faaliyetlerinin yürütüldüğünü çok iyi anlatan bir misal. Osmanlılar için “ilk”lerin şehri vasfını da taşıyor.

Bir bakış açısıyla İznik; ilmiyle, kültürüyle, mimarisiyle Selçuklu mirasının Osmanlı’ya devredildiği yerdir. Başka bir benzetmeyle İznik, Kostantıniyye’nin fethine açılan kapıdır.

Dahası, bu ay kapağımıza taşıdığımız İznik, o ilk asırların şaheserlerini muhafaza edebilmiş, görülesi bir tarihî şehirdir.

İstifadeli okumalar dileriz.

Gelecek sayımızda buluşmak üzere...