Bu üründen 178 adet satılmıştır.
Dergi: Yedikıta | Fiyat: 5,00 TL | |
Müslüman kardeşliğinin ve İslâm’ın kuşatıcı vasfını göstermesi açısından bugünün Pakistan’ı ve dünün Hind diyarı, en güzel misallerdendir.
712 yılında 20 yaşındaki genç fatih Muhammed bin Kasım eliyle İslâm’ın ulaştığı bu toprakları yaklaşık 650 yıl Müslüman Türkler, Osmanlıların yaptığı gibi ahenkli ve âdil bir şekilde idare etmişti. Buranın halkı, 1947’de bağımsızlıklarını kazanıp Pakistan ismi altında toplanmadan evvel, yüz yıl boyunca Osmanlıların en uzak savunucuları olmuştu. Bu müdafaa, öyle kağıt üstünde kalan cinsten değildi. Silahlı/silahsız bilfiil mücadeleden ellerindeki son buğday tanesini smanlı’ya göndermek âlîcenaplığını göstermişlerdi. Hatta
bir anne, bebeğini satıp bedelini yardım fonuna vermek istemişti. Yetmemişti, bu sefer kendileri yollara düşüp Osmanlı siperlerinde Anadolu’nun kınalı kuzularıyla omuz omuza düşmana karşı harp etmişler, Mehmetçiğin yarasını sarmışlardı. Yine yetmemişti, “Anadolu işgal altındayken vatanıma dönemem!” demişlerdi... Kardeşliğin serhad kalesi Pakistan, bu sayımızın kapak konusu. Ülkenin en tarihî şehirlerinden Lahor’u ise Ahmet Apaydın’la geziyoruz.
Yeni sayımızda; büyük şehir olmanın bedelini en çok ödeyenlerden olan İstanbul’un kayıp mahallesini, Tunahan Kanıcı; Şark’ın büyük âlimi Allâme Teftazanî Hazretlerini, Soner Demirsoy; Mukaddes Topraklar’ın mukaddes taşı Hacerü’l-Esved’i, Osman
Doğan kaleme aldılar. Ahmet Sarbay ise İstanbul Semalarında Bir Kayıp Baloncu yazısıyla 1845’teki esrarengiz uçuşa dikkat çekiyor.
Keyifli okumalar dileklerimizle, Kurban Bayramı’nızı tebrik ederiz.
Gelecek sayımızda buluşmak üzere...