Bu üründen 172 adet satılmıştır.

Müslüman Kahire Piramitlerden İbaret Değil // SAYI: 118 (Haziran 2018)

Dergi: Yedikıta Fiyat: 5,00 TL

Mısır; orada doğmuş yahut bir vesileyle bulunmuş onlarca peygamberle irtibatı olmuş bir beldedir. Bu topraklar, o devirlerden İslâm’ın ikinci halifesi Hz. Ömer (r.a.) zamanına kadar çeşitli kavimlerce yönetildi. Onun kumandanı Hz. Amr bin Âs (r.a.)’ın Babilon Kalesi’ni fethiyle, ülkenin merkezi yeni bir şehre kavuştu. Camisi, medresesi vb. unsurlarıyla bu İslâmî şehir, “Müslüman Kahire”nin nüvesini oluşturdu.

Kahire; Emevîlerden Tolunoğullarına, Abbasîlerden Osmanlılara, her asırda daha da yükselen bir ilim-kültür merkezi oldu. Özellikle Memlûkler ve Osmanlılar devrinde İslâm dünyasının her yerinden ilim öğrenmek için gelenlere ev sahipliği yaptı.

Aynı zamanda stratejik bir mevkide olan Kahire, 19. asırda artık sömürgeci zihniyetin ele geçirmek için ciddi mücadele verdiği bir yer oldu. Hâliyle Osmanlılar da bunu engellemek için mücadele etti.

Akdeniz dünyası tarihi uzmanı Prof. Dr. İdris Bostan, sömürge kıskacındaki Mısır’da Osmanlı’nın varlık sebeplerine dair sorularımızı cevapladı. Kahire’de İslâm tarihinin geçmişini Kemal Erkan kaleme aldı.

Vefatının üzerinden yüz yıl geçen Sultan İkinci Abdülhamid’in, halkına karşı şefkatini gösteren iki hatırayı, Ahmet Sarbay; yine sultan adına Güney Afrika’da açılan Nuru’l-Hamidiye Camii’ni, Halim Gençoğlu yazdılar. Ahmet Apaydın, yerinden sökülüp başka bir yere taşınan eserlerden birkaçının başından geçenleri anlattı. Emre Boyacı, Avustralyalıların bir devekuşu türü olan emularla amansız, fakat başarısız mücadelesini yazdı.

Ramazan-ı Şerif bayramınızı tebrik eder, gelecek sayımızda buluşmayı dileriz...