Bu üründen 106 adet satılmıştır.

Kendi Vatanında Mülteci: Arakan’ın Gözyaşları // SAYI: 84 (Ağustos 2015)

Dergi: Yedikıta Fiyat: 5,00 TL

Modern çağlardayız. Teknoloji aklın sınırlarını zorlayan seviyelerde. Haberleşme uydularla yapılıyor vs. Ama bu bilim çağının sözde medeniyet ve insan hakları savunucuları,
bazen üç maymunu çok iyi oynuyor: Duymuyor, görmüyor, dillendirmiyor…

Bundan bir buçuk asır önce, en hızlı haberleşme vasıtasının telgraf olduğu zamanlarda Osmanlı sarayına çok uzaklardan, Arakanlı Ava sultanının sadrazamından iş birliği teklif eden bir mektup gelmişti. O topraklarla böylece başlayan irtibatımız, Burmalı Müslümanların her sıkıntılı halde para göndererek ve dua ederek Osmanlı’nın yanında yer almasıyla devam etti. 1897; Yunan Harbi'nde Dömeke'de kazanılan zaferde de, Rus işgaline uğramış Edirne'nin düşmandan geri alınmasında da onların yardımlarının payı vardı. Osmanlı da dünya Müslümanlarının ve halifeliğin merkezi İstanbul’a bağlılıklarından dolayı teşekkür mahiyetinde çeşitli hediyeler ve madalyalarla onları taltif etmişti.


Dünyada olup bitenlerden haberdar olabilmek için uydulara lüzum yokmuş demek ki. Samimi bir mektup bile bu işi görebiliyormuş. Ama samimiyetten mahrum olunca, herşeyden önce “insan” olan bir halk bugün envai çeşit zulme ve katliama maruz kalırken, insan haklarından dem vuranlar duymuyor, görmüyor, dillendirmiyor… Üstelik bugün Doğu Türkistan da aynı kaderi paylaşıyor Arakan’la. Seslerini duyuramıyorlar dünyaya ve insanlığa. Dileriz acıları en kısa sürede son bulur…


Arakan’la yollarımız aslında tek bir noktada kesişmiş değil. O coğrafya ile hem dinî hem millî bağlarımız var. Orada, bu vatanın gurbette şehit düşmüş birkaç bin evladı yatıyor. Müslüman sultanların devrinden bilitibar, özellikle son yıllarda Arakan’da yaşananları, Arakan’ın gözyaşlarını Ekrem Saltık kaleme aldı. Kasım Hızlı, Arakanlıların Osmanlı’ya yardımlarını anlattı. Anadolu’nun ilk arkeoloji müzesini Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, Mısır’ın tavuk fabrikalarını Hüseyin Şen, Bosna ve Alsas-Loren’in ortak kaderini Yasin Özkan yazdılar.

Bu ay dergimiz yeni fiyatıyla raflardaki yerini aldı. Üç yıldır dergimizin fiyatında herhangi bir değişikliğe gitmemiştik. Ne var ki yüksek maliyetler karşısında artış zarurî oldu.
Gelecek sayımızda görüşmek dileğiyle…
...........................................................................................
Düzeltme: Geçen sayımızda yayınladığımız "İran-Horasan Medeniyeti IV - Nişabur Tahran" isimli gezi yazısında Ömer Hayyam'ın şahsiyetiyle alakalı eksik malumat verilmiştir. Esasında Ömer Hayyam, bu dünyadan sonra ikinci bir dünya olduğuna yani ahirete ve öldükten sonra dirilmeye inanmaz. En mühim ölçünün akıl olduğuna inanır. Gerçeğe ancak akıl yoluyla varılabileceğini zanneder. Bu hususu okuyucularımıza hassaten hatırlatır, özür dileriz. Gelecek sayılarımızda bu konuyla alakalı geniş malumat verilecektir.