Bu üründen 80 adet satılmıştır.

Odaklanamayanlardan mısınız? // SAYI: 62 (Nisan 2015)

Dergi: İnsan ve Hayat Fiyat: 5,00 TL

Dergi okurları okunan bilginin, öğrenilen malumatın gerçek bağlantı yerini bulamamak da zorlanıyorlar. Öğrenilen yeni malumatı eskisiyle ya da bir diğer yenisiyle irtibatlandırarak gösterilen adrese ulaşmak dikkat istiyor. Bazen de gösterilen adresin tenkidini yaparak doğru adrese ulaşmak gerekiyor. Gösterilen adresin tenkidini yaparak, yazarın kastına gelmemek, oltasına düşmemek önemli. Bu noktada sosyal psikologların “beyin fırtınası” usulü hatırlanabilir. Aktif bir beyinle dikkatli okumaya yardımcı olacak iki tür beyin fırtınası usulü var. Bunlar:

• İlki masa başına oturan herkesin farklı sorularla doğruyu bulmaya çalıştıkları usul.

• Diğeri ise masa başındakilerden sadece birinin, “animatör”ün, yani doğru sorularla doğru resmi oluşturmaya çalışan “ressamın” hakikati bulmaya çalıştığı usuldür.

Birinci maddedeki beyin fırtınasını birçok kişi bilir ve uygular. Ancak okuma konusunda ikinci madde daha dikkat çekici neticeler veriyor. Çünkü ikinci tür beyin fırtınasında grupta herkes tartışmaya katılır, doğruyu arayan ressam ise tartışmaya katılmaz, bütün fikirleri dinler ve kararını verir.

Metin içerisinde akıp giden ve birbirini destekleyen bazen de tenkit ededen bilgi ve fikirleri, doğruyu arayan ressam gibi kenardan izlemek güzel. Ancak bu her zaman mümkün olmuyor, diyebilirsiniz. Doğrudur yoğun medya enformasyonu söz konusu olduğunda, ikinci usulde netice vermiyor. Dışarıdan üzerimize hücum eden bilgi yağmuru ve içeriden bastırılması zor arzular, işimizi gerçekten zorlaştırıyor. Sadece okunan metne değil; yapılan işe, beraber yaşanan aile çevresine hatta iki dakika beraber olunan dost sohbetlerine bile odaklanamıyor, dalıp gidiyoruz.

Bu ay İnsan ve Hayat Dergisi “Odaklanamayanlardan mısınız?” sorusunu sorarak konuyu mercek altına aldı. Ortaya çıkan birçok soruya sahasında uzman kişilerden cevap bulmaya çalıştı.

Diğer yandan yazarlarımız değişen ve değiştikçe de odaklanmayı zorlaştıran şehir hayatını anlatan birbirinden değerli yazılar kaleme aldılar. İdris Eren “Büyük Şehir mi, Güzel Şehir mi?” sorusunu sordu; Sadık Canlar “Dikkat Keçi Çıkabilir!” yazısı ile tabiattan kopuşun dikkatlerden kaçan bir cephesini ele aldı. Son olarak Ercan Erdoğan “Ömrünüz Ev Borcu Ödemekle Geçmesin” yazısıyla şehirde ev sahibi olmanın püf noktalarını uzmanlarla masaya yatırarak ev almayı düşünenlerin işini kolaylaştırmaya çalıştı.

İşlerinizi kolaylaştıran ve hayatınıza değer katan yeni sayılarda buluşmak dileği ile…