Bu üründen 186 adet satılmıştır.

10. Yıl // SAYI: 121 (Eylül 2018)

Dergi: Yedikıta Fiyat: 5,00 TL

Bu sayımızla, 10 yılı geride bırakmış olduk.
Elbette ki “geride kalanlar”, tozlu raflara terk ettiğimiz şeyler değil; bilakis geleceğe, yeni nesillere bıraktığımız maddî ve manevî ortak değerlerimiz. Bu 10 yıl içinde her bir sayımız, daha uzun yıllar devamını ümit ettiğimiz tarih yolculuğumuzda yeni bir merhale
oldu. Tarihe olan merakımızı ve tecessüsümüzü bir kere daha kamçılayıp öğrendiklerimizi, araştırdıklarımızı sizlere de aktarabilmek için yeni bir fırsat oldu.

Sonraki 10 yılların ilk adımı olan şu ilk “yuvarlak yıl”ımızda, 120 sayılık külliyatımızdan öne çıkan kapak dosyalarımızı yeniden hatırlayalım istedik. Tarih, yaz-kış yeşil kalabilen bir nesne olduğundan, tahmin ediyoruz ki çoğunu, belki de hepsini okumanıza rağmen sizler de bu dosyalarımızı ilk defa görüyormuş gibi özet metinlere yeni bir merakla göz atarken, o bilgiye ilk defa sahip olduğunuz zamanki hisler, sizi yeniden kuşatacak. Zaten tarihin yenilenen ve yenileyen bir yanı olması da buradan kaynaklanıyor.

Osmanlı uleması, Kur’ân-ı Kerîm’de tarihî hadiselerin çok zikredilmesi sebebiyle tarih okumanın/öğrenmenin vacip derecesinde
ehemmiyetli olduğunu söyler. Bu vesileyle meşhur tarihçi ve âlim Ahmed Cevdet Paşa’nın tarihe dair şu sözlerini tekrar hatırlamakta fayda var:

“Bir insanın ömrü her şeyi tecrübe etmeye yetmez ve bir asırlık tecrübe de yine bir insan için kâfi değildir. Dolayısıyla ârif olanlar her şeyi kendi nefsinde tecrübe etmeye kalkışmaz, yaşanmışlardan ibret ve nasihat alırlar. Geçmiş ve gelecek hallerine vâkıf ve belki ezel ve ebed sırlarına ârif olmaya, insanda tabiî bir meyil olduğundan, bütün insanlığın tarih ilmine olan manevî ihtiyacı aşikârdır.”

Gelecek sayılarımızda da buluşmak üzere...