Bu üründen 110 adet satılmıştır.

Âriflerin ve Âlimlerin Eşiğinde: Emir Timur // SAYI: 162 (Şubat 2022)

Dergi: Yedikıta Fiyat: 10,00 TL

Osmanlı’nın Timurleng’i; Çağatay Türkçesinin “Temür (Demir) Beg”i, Moğolların damadı, bozkırın ve İzmir’in fatihi; “Fetret Devri”nin müsebbibi, fetih devrinin vesilesi…

Emir Timur’un vefatının üzerinden 617 yıl geçmiş bulunuyor.

Bunca asırdır Timur Beg, dünya gündeminden neredeyse hiç düşmedi. Onun doğuya ve batıya yaptığı seferler, tarihçiler için nirengi noktası oldu. Analar, kuzularını onun kahramanlıklarıyla yahut korkusuyla büyüttü.

Sovyetler 1942’de kabrini açınca Rus halkı, başlarına gelecek bir felaketten korkmaya başlamıştı. Kısa süre sonra Almanlar, Sovyet topraklarına girdi. Velhasıl, bir vesileyle, özellikle de at üstündeki hayat hikâyesi ile adı hep anıldı Emir Timur’un.

Bu sayımızda, daha az bilinen bir yönüne, onun entelektüel/aydın/münevver kimliğine değinmeye çalıştık. Her şeyden önce Timur Han, Nakşî yoluna mensup tasavvuf ehli bir babanın oğluydu.

Kendisine tayin edilen hocası da onu bu yolun esaslarına göre yetiştirdi. Normal şartlarda “han” olması çok zorken, ona tac ü taht müjdesini de yine, dualarına sığındığı hocaları vermişti.

Diğer pek çok cihangir gibi Timur Beg de zapt ettiği memleketlerdeki ilim ve fen erbabını, ülkesinin başkentine götürmüş, böylece Semerkand’da yüksek bir ilmî muhit/çevre teşekkül etmişti. Huzurunda, en derin meselelerin müzakeresini yaptırır, bundan çok büyük mutluluk duyardı. Hakikî âlimlerin ve hakikat ehli tasavvuf erbabının yanında, oldukça mütevazı bir kimlik sergilerdi.

Bu ay, âriflerin ve âlimlerin eşiğinde bir Emir Timur portresi okuyacaksınız.

İstifadeli okumalar diler, bilvesile üç ayların başlangıcı olan Receb-i Şerif ’inizi, Regaib ve Miraç kandillerinizi tebrik ederiz.

Baki sıhhat ve afiyetiniz…